Geniş toplum kesimi daha çok, anlıyabileceği; kendine bir seslenme hissedip, ağzıyla tekrar edebileceği müzik türüne ilgi duymaktadır. Aynı zamanda da devingen(hareketli) bir beğeni anlayışı vardır.
GTSM söz konusu olduğunda günümüzde uygulama olarak geleneğin ne derece devam ettiği soru, tartışma ve karamsarlığı, bu müzikle uğraşanlar arasında en üst seviyeye çıkar duruma gelmiştir. Bir müziğin yeni eser üretildiği oranda yaşıyabileceği göz önüne getirildiğinde artık neyin GTSM olup, neyin olmadığı belirsizliği bu alanda çalışanlar arasında bir güven bunalımını meydana getirmiş, yeni kuşak müzik adamları arasında da işin bilimsel ve sanatsal dedikodularıyla tatmin olmak şeklinde gelişen bir yaklaşım tarzı görülür olmuştur. devamı »



Müzik ve müzik bilim dünyamızda okullularımızın sayısı giderek artmasına rağmen bir türlü oturtamadığımız bilgisel bilinç düzeyi birlikteliğimizde, müzisyen ile müzik adamının ayrımının çok iyi yapılması gerekmektedir. Müzisyen için bilgisel bilinç düzeyi o kadar gerekli olmazken, müzik adamı için ise yegane zorunluluktur. Müzik okullarımızda işi, sadece müzisyen kimliği olan öğreticilerle götürmeye çalışmamız bile bilgisel bilinç düzeyinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır… devamı »


Ayangil Türk Müziği Orkestra ve Korosu Konseri…

Eklenme Tarihi : 09 Ağu 2007 | Kategori: Konserler


Geleneksel Türk sanat müziğimizin çoksesli bir pota içinde sunulması fikri Hüseyin Saadettin AREL ile belli bir temele oturtulmaya çalışılmış, fakat ardından gelen ve o zamanın söz sahibi bazı öğrencileri AREL’in bu yaklaşımı üzerinde durmamış, bu konuda çalışanları da engellemeye çalışmışlar, tüm engellemelerine rağmen hala inat edenleri de üzmeye kalkışmışlardır.
Bu çoksesli yaklaşımda çalışmalarını yıllardır büyük bir kararlılıkla sürdüren tek bir orkestra vardır. AYANGİL TÜRK MÜZİĞİ ORKESTRA VE KOROSU yani kısaca “ATMOK”…

devamı »



Fatih Camii’ndeki az sayıdaki insan, 29 Temmuz 1916 da vefat eden dahi bir virtüözü uğurluyor (Cemil, 2002).” Ne acılı bir gün. Onun Klasik kemençe tavrı üzerine getirdiği birçok yenilik, annelerimizin vitrinde üstlerine danteller örtmesi gibi, üstleri örtülerek, ısrarla tozları alınmadan “bugün bile yeni” olan özelliklerini koruyarak bekliyor, bekletiliyor!
“Gökler geri alıyor yeryüzünden sesini.
Şimdi geniş alnından ebedin gölgesi var!
Başında ağlayanlar, sonuncu bestesini,
Ağır ağır kapanan gözlerinden duydular!..”
  Nazım Hikmet’ in dizeleri ile uğurlanıyor Cemil Bey…

devamı »


Bir Aşk Hikayesinin Güftesi… Suat Yener

Eklenme Tarihi : 05 Ağu 2007 | Kategori: Anılardan Kesitler


Yıl 1943… Ankara radyosunda yüzlerce kişinin girdiği sınavdan sadece bir kişi radyoda stajyer
sanatçı olma gurunu yaşıyordu. İzmir’den gelmiş ve 22 yaşındaki bu delikanlının adı Ekrem’di.
Aynı dönemlerde Ankara Radyosu’nda güzel, sakin ve kendi kadar sesi de güzel olan hanımefendi
Müzeher Özerinç’te stajyer solistlik eğitimini alıyordu. devamı »


Ödüllü Ezgiler; Halil Altınköprü -1-

Eklenme Tarihi : 04 Ağu 2007 | Kategori: Ödüllü Ezgiler


Dünyanın ilk kanun konçertosunu bestecisinden(H.F.Alnar) sonra seslendiren üçüncü kanun sanatçısı ünvanına sahip Ege Üniversitesi Devlet Türk Müziği Konservatuarı Öğr.Gör. Halil Altınköprü’nün ödül almış bestelerini sunuyoruz.
1- TRT Alaturka Beste Yarışması(2004) Finalinde 9. Eser… Ödül: Mansiyon;  Güfte: M.Ali Kalkan, “Sen benimle güzelsin”

2- İzmir/Karşıyaka Belediyesi, Karşıyaka Konulu Beste Yarışması (2006) Finalinde 4.Eser… Ödül: Mansiyon; Güfte: Esat Anık, “Ne sevdalar yaşar Karşıyaka’da”
devamı »



Dergimizde daha önce yayınlanan ses adlandırmaları konulu yazılar http://www.musikidergisi.net/?p=57http://www.musikidergisi.net/?p=85 üzerine (ilk yazıya cevaben) gönderilen bir yazıyı yayınlamak isterdik. Ancak yazının yazım ve hitab şekli olarak yayına uygun olmaması nedeniyle yayınlayamamıştık. İlgili kişi yazısını daha sonra kendince düzelterek kendi sitesinde yayınladı.  Gerçi yazı, genel yayın ve dergimiz içerik kriterleri gözönüne alındığında kendi sitesindeki şekliyle bile yayınlanamazdı.  Dergimize gönderilen ilk yazıyı özel olarak isteyen olursa gönderebileceğimizi ayrıca belirtmek isteriz. Musiki Dergisi yayınlanabilir ölçütlerde her türlü cevabi yazıyı yayınlamaya hazır olduğunu geçmiş örneklerde olduğu gibi uygulayarak kanıtlamıştır. Aynı gruptan olduğu anlaşılan sayın Ömer Tulgan’ın göndermiş olduğu aşağıdaki yazıda, ilgili kişilerin savundukları konuya ve sorulan sorulara açıklık getirildiği izlenimi edinilemiyorsa da, tüm bu tartışmalara cevabi olarak yazıyı bilgilerinize sunuyoruz.    Musiki Dergisi

devamı »



Çargah, müziğimizde en tartışmalı makamlardan biridir. H. Sadettin Arel, Dr. Suphi Ezgi ve Salih Murat Uzdilek tarafından ortaya atılan müzik kuramında Çargah makamı dizisi ana dizi olarak kabul edilmiştir. Ancak Arel-EzgiUzdilek kuramında Çargah’ın ana dizi sayılması bazı açılardan kabul görmemiş ve eleştiriye uğramıştır. Tartışmalı noktalardan birisi Arel’in ana dizi olarak ele aldığı Çargah’ın Klasik Türk Müziği’nin dokusuna ne ölçüde uygun bir karakter taşıdığıdır. devamı »



ÖZET
Türk makam sisteminde ezgisel hareket belli tonal merkezler üzerinde başlamakta, gelişmekte ve sona ermektedir. Seyir adı verilen ve kendine özgü nitelikler taşıyan bu ezgisel hareket biçiminin, her makâmda ulaştığı en pest ve tiz sınırlar arasında belli bir ses alanı vardır. Seyirin kendi ses alanı içinde herhangi bir tonal merkezden bir diğerine doğru gelişmesi inicilik ya da çıkıcılık vasfını ortaya koymaktadır. Bir makâma ait seyirin sona erdiği yalnız bir durak vardır. Durak güçlü ve diğer derecelerin pest ve tizdeki oktavları aynı fonksiyonları taşımadığından, seyirde ses sahası ile tonal merkezler arasındaki ilişkiler büyük önem taşımaktadır.

devamı »


Beste mi, Eser mi, Parça mı, Yaratı mı?

Eklenme Tarihi : 27 Tem 2007 | Kategori: Fikir Yazıları


Hem müzik zihninizi çalıştıracak, hem eğlendirecek, hem de güldürecek bir bulmaca soruyoruz bu yazımızda…
Bir giriş yapmak gereksiz. Çünkü aşağıdaki kelimeleri tanıyor, günlük dilde sürekli birbirine karıştırıldığını biliyoruz.
Ve sorumuzu soruyoruz.
“Günümüz GTSM’de insanın içinden, gönlünden gelen bir takım doğal düzenli sesler bütününe, yani yeni doğmuş müzikal duygunun kağıda dökülmüş haline ne diyeceğiz?” devamı »



GTSM tarihimizin köklü uzantılarından yakın geçmişimize yansımasına kadar hepsi de yaşanmış önemli kayıtlar var… Bu kayıtlardan  bir tanesi Onur Akdoğu’nun çalışması üzerine Sn. Yılmaz Öztuna’nın kaleme aldığı önsöz yazısı. Yazı, Onur Akdoğu imzasıyla Kültür Bakanlığı Yayınları’ndan yayınlanan H.S.Arel’in “Türk Musikisi Nazariyatı Dersleri” başlıklı, müziğimiz açısından temel oluşturan çalışmasına ithafen yazılmış olup, aynı zamanda yakın müzik tarihimiz açısından yaşanmış bazı önemli ipuçlarını da içermektedir…. (Musiki Dergisi). devamı »


70 Dolar’lık Emek…

Eklenme Tarihi : 23 Tem 2007 | Kategori: Fikir Yazıları, Müzik Teknolojisi


Artık tüm basılı materyaller bedava, En fazla 70 dolar ödediğiniz zaman, şu anda piyasada satılan ne kadar müzik cd’si, dvd, vcd varsa kopyalamayı mümkün kılan bir kaydedici bilgisayarınıza takılabiliyor. Binlerce müzik parçası avuç içi kadar aletlerde mp3 formatında elinizin altında. İnternetten ne isterseniz, müzik,film, anında indirebiliyorsunuz.
Ne kadar önlem alınırsa alınsın evlerin tümünde bu materyaller hazırlanabiliyor. Kontrol ve denetim imkansız …

devamı »



Yazmayan, konuşan ama konuştuğunu yazamayan sanal alimlerimiz…
Ne çokturlar, hep konuşurlar. İkili, en fazla beşli insan gruplarının arasında… Onlara göre düşünceleri değerlidir ve mutlaka kabul edilmesi gerekir… Kendi kendilerini tatmin önemlidir dünyalarında. Hele bir de ufacık güç elde etmişlerse Arşimed’in “evreka”sından daha güçlüdür bağırışları… Bunlara “az gelişmiş ülkenin taze soğanları” diyoruz. devamı »



Senfonik müziğimizde bizden bir şeylerin abartısız doğal ölçütlerde kullanılması düşüncesi Atatürk’ün önderliğindeki Cumhuriyetimizin oluşum aşamalarında kendini, müziğimizde sentez düşüncesi olarak göstermektedir. İlk uygulamalarda bizlerin duygularını titretmeyen tarzda çalışmalar ortaya çıktıysa da temel oluşturmaları açısından önemli bir görevi üstlenmişlerdi.
Müzik kuşaklarımız yerlerini yenilerine bıraktıkça, duygularımızı titreten yeni eserlere kulaklarımızı açtık. Bekledik. devamı »



Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte, Türkçemizin Arap, Fars ve diğer dillerin etkilerinden kurtarılması için Atatürk önderliğinde çalışmalar başlatılmış, bu konuya birçok önemli edebiyat, sanat ve bilim uğraşanımız kendini adamış ve kurumsal olarak öncülük etmesi için de Türk Dil Kurumu kurulmuştur.
Fakat o yıllardan bu yana cümlelerini Osmanlıca ağırlıklı kurmaya ayrı bir özen gösteren, Türk dil devriminin gerekliliğini düşünlerinde kavrıyamamış bazı kişiler yazı ve konuşma dünyamızdan hiç eksik olmamışlardır.  Biz onlara “sevdalılar” dedik… devamı »



Dergimizin (http://www.musikidergisi.net/?p=57) sayfasındaki yazımız üzerine bir sanal sitede! yazılan yazıda(*); ra dü se adlandırmasının savunucusu Yazar’ın soy isminin başı olan kara rengini ve de işlevsel müziği unuttuğu, renkler alemine daldığı ve bunun sonucunda da Dr. Ayhan Sarı’ya “Birrenk” şeklinde isim taktığı  görülmektedir. Biz yukarıdaki yazımızda söyliyeceğimizi(**) zaten söylemiştik.

devamı »


Ödüllü Ezgiler; Aziz Gökmen -1-

Eklenme Tarihi : 17 Tem 2007 | Kategori: Ödüllü Ezgiler


Dergimizde yarışmalarda derece almış ezgilerin tanıtıldığı yeni bir kategori açıyoruz… “Ödüllü Ezgiler”

(Şarkı dedik, eser dedik, yaratı dedik, kelimeyi oturtamadık. Beste kelimesi de oturmadı. Bağda diyecektik ama “fazla! öz Türkçe bulunur diye” vaz geçtik. Aslında bize göre en uygunu “yaratı”, ama ona da Yaradan’dan ötürü “yaratmak” fiili nedeniyle karşı çıkanlar var. Ne diyeceğimizi şaşırdık…! Sonuçta içimize sinmese de “ezgiler” dedik.  Belki “nağmeler” de diyebilirdik…)
 

Köşemizin ilk konuğu Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Sanatçısı Aziz GÖKMEN’in, 2007 Amasya 3. Altın Elma Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’nda birincilik ödülünü kazanmış Muhayyer makamındaki eseri… Sözler Aynı Koro’nun ilk müdürü Kaya BEKAT’a ait…

devamı »



Yıl 1962…
O zamanların deyimiyle Türk ve Batı müziği uğraşanlarımızın, geçmişte varolup da su üstüne çıkmayan içsel çatışmalarının ayyuka çıkmaya başladığı yıllar. O zamandan bu zamana birçok müzik dergisi geldi geçti yayın hayatımızdan… 1948’de yayın hayatına  başlıyan Musiki Mecmuası, Türk Musikisi Dergisi ve daha sonra Orkestra Dergisi(*) bunların başlıcalarıydı.
46 yıldır bizimle olan tek bir dergi kaldı…  devamı »



Dönem anlayışı içinde dikkatimizi çeken ilk olgu, dönemlerin adlandırılmasındaki mantık hatasıdır. Çünkü, bilimsel dönem ile klasik dönem arasında hiçbir organik bağ yoktur. Bir başka deyişle, klasik kelimesi ezgi anlayışı ve biçimsel kurallarla ilgili olmasına karşın, bilimsel kelimesi tümüyle metodoloji ile ilgilidir. Bunun yanında, bilimsel dönem’den sonra gelen klasik dönem adlandırması, bu dönem içinde bilimsellik olmadığını çağrıştırdığı için, bu adlandırmanın yanlış olduğu gerçeği de karşımıza çıkmaktadır. . . devamı »



Türk müziğinin çağdaş yansımalarını-etkileşimlerini, dünyaya kabul ettiren bir başarıyla yoğuran, Uluslararası çoksesli sanat müziğimizin geniş bakışlı besteci ve piyanisti Fazıl Say bu kez dünyanın önde gelen festivalleri arasında yer alan Kanada-Montreux Caz Festivali’nde Türkiye’nin sesini duyuruyor. Fazıl Say genç caz sanatçılarının değerlendirileceği yarışma bölümünde jüri başkanı olarak yer alacak. devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz