Songül Karahasanoğlu’nun Yeni Kitabı: “Muş Türküleri ve Oyun Havaları”… Gözde Ç. Sarı
Toplam Okunma: 5194 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 03:42
Anadolu gerek tarihi, gerekse coğrafi özellikleriyle pek çok uygarlığın beşiği olmuş, farklı kültür, gelenek ve görenekleri içinde barındırmış ve Asya - Avrupa’nın birleşim noktasındaki stratejik konumunun yanı sıra, sahip olduğu kültürel mirasla önem kazanmıştır. İstiklal Savaşı sırasında uzun süren ve pek çok can alan Yemen bölgesi için yakılan, giden askerlerin geri dönmediğini anlatan “Havada bulut yok bu ne dumandır” ağıtıyla ün kazanmış Muş ili; tıpkı diğer yerleşim bölgelerinde olduğu gibi kendi içsel yaşamın; gerek türküler, gerekse diğer kültürel aktarım organları tarafından günümüze gelmesine vesile olduğu Karahasanoğlu’nun kitabında görülmektedir…
Günümüze gelinceye dek bu ildeki müzikal yaşamla ilgili geniş çapta bir araştırmanın yapılmadığı ve çalışmaların sonuçlanmamış derleme kayıtları olarak kaldığı bilinmekteyken, İ.T.Ü. Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Songül Karahasanoğlu’nun Muş Türküleri ve Oyun Havaları adlı kitabı önemli bir eksiği tamamlamıştır. Bu kitap Muş ilindeki musiki geleneğini ve kültürel hayatı yansıtan bir alan araştırmasının sonucudur. Karahasanoğlu bu ili çalışma amacını kısıtlı sayıda yapılan derleme çalışmalarını baz alarak, üzerinde çalışılmamış ve kaybolmaya yüz tutmuş Muş ili musikisini gelecek nesillere aktarmak olarak ifade etmektedir.
Muzaffer Sarısözen, Halil Bedi Yönetken ve Rıza Yetişen’in 1944 yılında Muş’ta yaptığı derlemeler yazar tarafından Ankara Devlet Konservatuarı Folklor Arşivi’nde bulunan bantlardan elde edilmiş. Kitapta bu derlemeler dışında, 1967 yılında yapılan TRT, 1987 yılında yapılan Kültür Bakanlığı ve ünlü Türk halk bilimcileri Cemil Sipahi ile Ferruh Arsunar’a ait derlemelerin ses kayıtları kullanılarak, yazar tarafından notaya alınmış olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Karahasanoğlu’nun Muş halk sanatkârı olan ve geniş bir repertuara sahip Saffet Türker’den 1997’de kaydettiği ezgilere yer verdiği de görülmektedir. Ezgilerin sözleri Muş ilinde 1948 yılında ağızlar için derleme yapan Prof. Dr. Ahmet Caferoğlu’ndan alınmıştır.
Karahasanoğlu notaya aldığı ezgileri sözlü ezgiler ve oyun havaları (sözsüz ezgiler) olmak üzere ikiye ayırarak, tematik özellikleri, yöresel ağız özellikleri, ritmik ve melodik yapıları, ses sahaları bağlamında analiz etmiştir. Konu üzerinde 10 yıldır aralıklarla çalışmakta olması, Türkiye’de yaşayan halk müziğinin değişim süreciyle ilgili ufuk açıcı tespitlerde bulmasına da yardımcı olmuştur.
Verilen her ezginin kaynak kişisi, bu kişinin mesleği ve yaşı, ezgiyi nasıl öğrendiği, ezginin ne zaman ve kim tarafından derlendiği, kim tarafından notaya alındığı, güftesi ve yazar tarafından önemli görülen bir takım bilgiler ezginin notasından evvel okuyucuya sunulmuştur. Yazar 1997 yılında derleme yapmak için Muş’a gitmiş, kaynak kişilere ulaşamasa da; yörenin doğa güzellikleri ve mimari yapılarından örnek resimler çekmiş, türküsünün notası da bulunan Muş Ovası, Alattin Bey Camisi, Haspet Kalesi, Murat Irmağı Köprüsü, Hacı Şeref Camisi, Yıldızlı Han’ın görsel malzemelerine yer vermiştir. Ayrıca Düriye Kesin, Fikri İbiş gibi Muzaffer Sarısözen’in kaynak kişilerinin, Saffet Türker’in, mahalli oyunlar ve oyucuların giysilerinin ve 1944 yılı derleme fişlerinin görsel kayıtlarıyla da kitabına renk katmıştır.
Doç. Songül Karahasanoğlu’nun sistematik ve titiz çalışmasının ürünü olan kitabı; günümüz Türk halk müziği araştırmaları ve Muş kültürü ve müzik yaşamı açısından tarihin günümüz dönemine ışık tutmaktadır.
Her tesbit yeni bir başlangıç, yeni bir cevaptır.
Kent-şehir-belde üzerine yazılan ve yazılanın üzerine geliştirilen her cümleye ihtiyacımız bulunmaktadır.
Muş açısından “nerde eski türküler, şarkılar?” dendiğinde sayfalarını açabileceğimiz bir kitabın olması, ayrı bir kültürel güven olgusunun baş sebeblerindendir.
İşte bu nedenden dolayıdır ki, yöre, belde vs belediye başkanlarının yöreleriyle ilgili olarak yayımlayacakları her kitap; gerek yazarı, gerek yerel yöneteni açısından tarihe atılmış bir imza olacaktır…