La Scala’da ilk Türk Keman Sanatçısı…
Toplam Okunma: 7586 | En Son Okunma: 23.11.2024 - 12:20
İzmir’li keman sanatçısı Özlem Adıgüzel, dünyaca ünlü Milano’daki La Scala Orkestrası’na(Bkz: Linkler) dahil olma başarısını göstererek, bu tiyatroda çalan ilk Türk müzisyen oldu.
Bilindiği gibi Milano’daki ”Teatro alla Scala” İtalya’nın en büyük, dünyanın ise müzik tarihi açısından önde gelen ve önemli konserlere mekan olmuş tiyatrolarından biridir. Batı müziği tarihinin birçok ünlü bestecisi ve solisti burada konserler vermiştir. Itri, Dede Efendi, Hacı Arif Bey gibi nice GTSM bestecilerimizin müziğini seslendirdiği konser mekanlarımızı bizlerin de kendi topraklarımızda aradığımızı belirtmeden geçemiyeceğiz…
Arena di Verona Orkestrası’nda çalıştığı sırada açılan sınavda başarılı olarak Scala orkestrasına katılmaya hak kazanan Özlem Adıgüzel: ”1778 yılında kurulan tiyatroda çalan ilk Türk müzisyen olarak bu mesleğin zirvesindeki bir orkestraya dahil olmak ve Orkestra’da ağırlığı Avrupa’dan olmak üzere çeşitli ülkelerden müzisyenlerle ortak müzik yapmak heyecan, gurur verici. Sevincimin yanında sorumluluk duyuyorum.”
Adıgüzel, Dünyanın en ünlü sopranoları arasında yer alan ve burada ders vermiş olan Leyla Gencer’in La Scala’ya kabul edilmesi sonrası karşılaştıklarını Gencer’in kendisini kutladığını belirtiyor.
MÜZİK KARİYERİ
2005 yılında vefat eden babası Ali Adıgüzel’in İzmir-Güney Deniz Saha Komutanlığı Bandosu Şefi olduğunu, müzikle iç içe bir ortamda büyüdüğünü belirten Adıgüzel, keman çalmaya 11 yaşında İzmir Devlet Konservatuvarı’nda Candan Nicolai ile başlamış. 1987 yılında ise Ankara Devlet Konservatuvarı’ndan yüksek dereceyle mezun olmuş.
Fransa’daki Genç Akdenizliler Orkestrası’nda çaldıktan sonra Norveç’te orkestra eğitimi gördüğünü, daha sonra Maryland Üniversitesi’nden burs kazandığını ifade eden Adıgüzel, bundan sonraki dönemde çalışmalarını İtalya’da Cristiano Rossi ve Dora Schwartzberg ile sürdürdü.
İtalya’da Da Cameristi Lombardi, Artura Toscanini orkestralarında çalan, resital ve oda müziği konserleri veren, 1998 yılında Arena di Verona Orkestrası’nın açtığı yarışmada birçok Avrupalı müzisyeni geride bırakarak kadrolu keman sanatçısı olan Adıgüzel, 2007 Mayıs ayında La Scala Tiyatrosu’nun açtığı sınavda başarılı olarak bu orkestraya girme başarısını gösterdi.
Mayıs 2007’de sahneye konan Shostakovich’in ”Lady Macbeth” operasıyla başladığı La Scala’da, Lorin Mazzel, George Pretr, Ricardo Chailly, Oren gibi ünlü şefler, Pavarotti, Andrea Bocelli, Domingo gibi ünlü tenorlarla ve Slomo Mintz, Kavakos gibi ünlü kemancılarla birlikte çalışma fırsat yakaladığını söyleyen Adıgüzel, dünyada alanında en iyilerle aynı ortamda bulunmanın gururunu yaşadığını belirtiyor.
”TEK ÜZÜNTÜM BABAMIN BENİ GÖREMEMESİ”
Müzik kariyerinde, şimdi aramızdan ayrılmış olan babasının büyük etkisinin olduğunu belirten Adıgüzel, yetişme duygularını:
”Benim için çok büyük planları vardı. Vefat ettiğinde Verona Orkestrası’nda çalıyordum. Şu anda tek üzüntüm babamın beni La Scala’da çalarken görememesi” şeklinde dile getiriyor.
Türkiye’de müzik eğitiminde kalite sorunu olmadığını, ancak yetenekli gençlere yeterince fırsat tanınmadığını ifade eden Adıgüzel, Ülkemizdeki müzik yetişme ortamını şöyle anlatıyor:
”Türkiye’de yetişen çok başarılı sanatçılar var. Avrupa’nın hemen her ülkesinde çalıyorlar, tüm dünyaya isimlerini duyuruyorlar. Çok kabiliyetli gençlerimiz var, fırsat yaratılırsa uluslararası anlamda büyük başarılar elde edebiliriz. Özellikle bu gençlerin yurt dışına açılması konusunda desteğe ihtiyaçları var. Yurt dışı fırsatı yaratılırsa uluslararası anlamda büyük başarılar elde edebiliriz. Ama burs fırsatları yetersiz kalıyor.”
Adıgüzel, şu anda İtalya’da müzik kariyerini geliştirmeyi hedeflediğini, ancak gelecekte Türkiye’ye dönerek, çocuk ve gençlere eğitim verme idealini de dile getirmeden edemiyor.