Müzikal Sorun Okumak… Ayhan Sarı
Toplam Okunma: 2210 | En Son Okunma: 22.11.2024 - 04:04
Aslında artık hiçbir sorun istemiyoruz. Ama o kadar çok sorun var ki?… Bizler de görüyoruz, yazıyoruz. Ve müzik uğraşanlarımız arasında sorun okumak isteyenlerin sayısının çok az olduğunu da biliyoruz. Geldiğimiz aşama maalesef bu. Bir yanda dağlar kadar çözülmemiş, öylece duran ve yazılması gereken sorun, bir yanda kendi sorunlarının çözülebilirliğine dair inançlarını geniş zamana yaymış büyük bir halk kitlesi…
Bizim konumuz ve mesleğimiz müzik olmasından dolayı doğal olarak Ülkemizin kültürel müzik sorunlarını kaleme alıyoruz. Ama şunu da çok iyi biliyoruz ki kişisel çıkarı olmayan hiç kimse bizim müzikal sorunlarımızla kamuoyu olarak ilgilenmiyor. Hatta buna müzik uğraşanlarımızın çoğunu da katmak mümkün.
Halk kendi müzikal tercihini kendince zaten yapıyor…
E peki bize ne oluyor? Yok eğitimi olmayan kişiler İktidar partisinden torpille kadrolanıyor da konservatuar mezunları açıkta kalıyor, yok Türk müziği bayrağı niye uluslararası arenada bir türlü dalgalanamıyor? Biz niye sanatsal anlamda organize olamıyoruz?
Görüyoruz ama artık sorun yazmaktan da bıkıyoruz… Yazdığımız sorunları da bir-iki bizim gibi olandan başka okumadığına da şahit oluyoruz.
Hoş, olumlu yazan yazarların okunduğunu da görmüyoruz..
Nedir bu sahte pollyannacalık? Bir türlü çözemiyoruz.
Bütün gördüğümüz, canlı televizyon programlarının kadrolu seyircileri…
On’lar da yönetmen alkışla deyince alkışlıyor, oyna deyince oynuyor, otur deyince oturuyor.
Ve biz bunların Türkiye’yi yansıtan kamuoyu olmadığını biliyoruz.
Geçiş toplumu hikayesini yıllardır dillendire dillendire dilimizde tüy bitti, bir yere varamadık.
Artık kamusal kültür durumu öyle bir hal aldı ki toplumumuzun ve mesleğimiz itibarıyla müzik uğraşanlarımızın eğitim ve en önemlisi algılama düzeyinin yükselmesini beklemekten başka bir çözüm yolumuz kalmadı.
Çünkü biz bu yükseltiyi bekledikçe toplum daha da gerilere gidiyor…