Bir Müzik Öğretmeninin Serzenişleri… Neslihan Barlas
Toplam Okunma: 5990 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 21:09
Fazıl Say’ın dile getirdiği fikirleri, ülkemizde sanata, sanatçıya verilen değerin ilk basamağı olan müzik eğitimcilerinin sorununu dile getirmesi açısından destekliyoruz. Müzik öğretmenleri bir süreçten yavaş yavaş ve geriye çekilerek görevlerinden eksilmeleri yaşıyor. İlk uygulamalar şöyleydi, bir hatırlayalım:
1- İlköğretim okullarındaki öğrencilerin rehabilite ve kendilerini bulmaları, aynı zamanda diğer derslerle motivasyonlarını arttıracak -ve de en önemlisi- kendini meşgul edecek ,boş zamanlarını olumlu bir şekilde değerlendirecek olan bu dersin saat sayısı bir saate indirgendi.
2- Hatta o kadar ilginçtir ki ikinci kademede olan dersler yasal sayıldı. Dördüncü, beşinci ve diğer sınıflarda okul idaresince görevlendirilen öğretmenlerin girdikleri bu dersler ise yasal anlamda dikkate alınmadı. Bu nedenle sadece ikinci kademede bir saat girilen dersler yüzünden öğretmen sanki haftada yedi ya da sekiz saat ders verir gibi gösterilerek diğer okullarda görevlendirmeler başladı.
Yani kısacası kadrolu olarak atandıkları kendi okullarında “size ihtiyaç
yoktur” anlamında oradan oraya sürüklenmeye başladı.
3- Sadece bu yüzden etkinlik yapmak isteyen öğretmenler hangi okulda nasıl
yapacaklarını şaşırmaya başladılar. Çünkü aynı anda iki yada üç okula ders
tamamlamaya gittiler. Özel günlerimizin görkemli kutlamaları ve sokaklarda
okuldan okula koşan öğretmenlerin çaresizliği başladı.
4- İki okula birden gittiğim dönemlerde 10 dk. teneffüs süresi içinde bir okuldan diğer okula koşuşturuyorduk ve diğer okula taşıt da yoktu. Bu mesafe ders başlama saati açısından yürüme sınırları içinde değildi.
5- Dördüncü ve beşinci sınıflarda girilen derslerin yasal olarak sayılması için bir sürü dilekçeler verildi ama hiçbirine cevap alınamadı. Her zümre toplantısında bunlar bildirildi. Dilekçeler milli eğitim tutanaklarında dosyalar halinde yazılmasına rağmen öylece kaldı.
6-Orta öğretimde ise öğrenciler seçmeli olarak ders seçimlerine başladılar. Bazı okullar müzik dersini seçtirdiler mi acaba?
7- Yapılan etkinliklerde konuşma süreleri hep uzun tutuldu. Yapılan müzik gösterileri hep sona kaldı. Öğretmenler ilgi çekmek için yeni repetuarlar peşinde koştular.
8- Müzik öğretmenlerinin çoğu bezmiş haldeler. İlköğretim gibi temel basamak olan bu ilk kademede tek saatle ve verilen müfredatla neler yapabilirsiniz ki?
Nota öğreteceksiniz,
Teorik bilgi vereceksiniz,
Nota-uygulama öğreteceksiniz,
Ritm kavratacaksınız,
Özel günler için repertuar hazırlayacaksınız,
Ses eğitimi yapacaksınız,
Çalgı için temel bilgiler öğreteceksiniz,
Ve bunların hepsini bir saatin içine sığdıracaksınız.
Özel yetenekli öğrenciler keşfedeceksiniz,
Herkesi dinleyeceksiniz,
Müzik yolu ile sorunları olan çocuklara erişeceksiniz,
Müzik dinleteceksiniz,
Müziğin temek prensiplerini öğreteceksiniz,
En önemlisi ise müziği sevdireceksiniz…
Şimdi fikrinizi almak istiyorum:
Haftada bir saat ile bunu yapmak için çabalayan bir öğretmenin 45 dk.
içerisinde ne halde olabileceğini?…
Üstelik bunları öğreteceksiniz ve de teftişte göstereceksiniz.
Her şeyden önemlisi vicdanen tüm bunları vermek için olaganüstü gayret sarfedeceksiniz.
Birşey söylemek mümkün:
EĞER BİR ULUSU YOK ETMEK İSTİYORSANIZ MÜZİK TEN BAŞLAYIN,
EĞER BİR ÜLKEYİ YOK ETEK İSTİYORSANIZ SANATINI BALTALAYIN
EĞER BİR ULUSU YOK ETMEK İSTİYORSANIZ ÇOK SESLİLİKTEN UZAK DURUN,
EĞER BİR ÜLKEYİ YOK ETMEK İSTİYORSANIZ ÖĞRETMENLERİNİ ACİZ BIRAKIN.
ÇOK ÜZGÜNÜM COK…
ÜLKEMİ SEVİYORUM…
Neslihan Barlas