Aşıklık Geleneğini Yok Ettiler… Ayhan Sarı


Toplam Okunma: 2866 | En Son Okunma: 20.11.2024 - 21:08
Kategori: Fikir Yazıları, Kültürel Öneriler

Geleneksel Türk müziğinin yaşama dallarından yegânesi olan aşık-halk ozanı geleneği, müziğimizde mutlaka canlı tutulması gereken doğaçlamayı Halk kat’ında barındıran ve nice yeni ezgilerin doğuşuna imkan sağlıyan bir özellik iken, hem etkin, hem de dar görüşlü bazı müzik adamlarımızın -müzikal ve toplumsal- gelecek öngörüsü eksikliklerinden dolayı kendi haline bırakılmış bir görüntü sergilemektedir.

“Gelişen teknoloji ve toplum hayatında, aşıklığın kendiliğinden yok olduğu” söylemi ile geleneğin gelişimi arasında ters orantı vardır ki, öngörüsüz/kolaycı bir müzik-kültür anlayışının dışa vurumudur.

Aşıklarımız, yıllarca üzerinden prim yapılan bir meta olarak görülmüş, bir yemek ve konaklama karşılığında sağıldıktan sonra doğal ortamlarına bırakılmışlardır.

Fakat bu geleneği özümsemiş olmanın yükseltisini, ileri müzik anlayışında değerlendirebilecek bir sistemi –bırakın kurulmak istenmesini- kurulmasına teşebbüs bile edilmemiştir.

Oysa aşıklarımız geleneksel Türk müziğimizin temel direkleridirler. Zaten bu direğin yıkılmasına izin verildiğinden beridir ki Türk halk müziğinin kalp atışları duyulmaz olmuştur.

Neler yapılmazdı ki?

Aşıkları; sanatlarını, mevcudiyetlerini devam ettirmeleri için aidiyet hissedebilecekleri bir çatıyı kurmak çok mu zordu? İstedikleri sadece varlıklarının takdir edildiğini görebilecekleri bir kurum ve diğer aşıklarla kendilerini zaman zaman karşılaştırabilecekleri bir ortamdı.

Aşıklarımızı çağa uyarlıyacak hiçbir çalışma yapılmadı.

Madalyonun bir de, bu geleneği kendi içinde geliştirebilecek sistemin kurulması tarafı vardır ki, bunu kimse görmek istemedi. Görmek isteyenlerin de yok edilmesi için çabalar sarfedildi.

Yok edenler şimdi kendileri de yok olmaya yüz tuttular. Müzik kültürünün bir zincir olduğunu, zincirin halkalarından biri koptuğunda bunun diğer halkaları da etkileyeceğini ve kendilerinin de yok olmasına değin uzanabileceğini ön göremediler.

Aşık müziği bestedir, türküdür, geleneksel müziğimizin yaratım kaynağıdır.

Onlar caz müziğinden lied’e dünyanın türkü kaynakları, Halkın naif duygularının evrensel müzik diliydiler.

İnanıyoruz ki çok yakın bir zamanda tekrar –belki de yeni bir tarzla- halkın duygularının postacısı olacaklar.

Açıkça söylenemiyenleri yine müzikleriyle söyliyecekler…

.




Hoşgeldiniz